Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi'nden Prof. Dr. Yılmaz, tiroid nodüllerinin ciltten yakma şeklinde gerçekleştirilen ablasyon tedavisi hakkında bilgi verdi Tiroid bezi, boynun ön-alt kısmında yer alan bir organdır. Salgıladığı hormonlarla vücuttaki enerji ve ısı dengesini, ayrıca beyin, kalp ve kas gibi organ ve dokuların fonksiyonlarını düzenler. Tiroid bezinde elle ya da ultrasonla saptanan yuvarlak kitlelere nodül adı verilir. Tiroid nodüllerine çok sık rastlanır; 60 yaşına gelen her 2 kişiden birinde tiroid bezinde nodül görülebilir. Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi'nden Prof. Dr. Saim Yılmaz, tiroid nodüllerinin ciltten yakma şeklinde gerçekleştirilen ablasyon tedavisi hakkında bilgi verdi.
HER NODÜL KANSER DEĞİLDİR
Tiroid nodüllerinin hormonal aktivite açısından sıcak, soğuk ve ılık olmak üzere üçe ayrıldığını açıklayan Prof. Dr. Yılmaz, "Sıcak nodüller çok fazla tiroid hormonu üretir, bu yüzden de sintigrafide aktif görülür. Soğuk nodüller hormon üretmez ve sintigrafide görülmez. Ilık nodüller ise normal tiroid dokusu kadar hormon üretir ve sintigrafide orta derecede aktiftir. Tüm nodüllerin kabaca yüzde 95'i iyi huyludur, geriye kalan yüzde 5'i de kanserdir. Kanser, daha çok soğuk nodüllerde görülür ancak ılık ve sıcak nodüllerde de rastlanabilir. Bir nodülün kanser mi yoksa iyi huylu mu olduğunu anlamanın en basit ve güvenilir yöntemi, ince iğne aspirasyon biyopsisidir. Lokal anestezi altında ve ultrason kılavuzluğunda yapılan bu işlemle, nodüle ince bir iğne ile girilerek enjektör geri çekilir ve dokudan hücreler alınır. Bu hücreler camlara yayılır ve patoloji tarafından incelenir" dedi.
AMELİYATSIZ TEDAVİ MÜMKÜN
Nodül iyi huylu çıkarsa, büyüyüp büyümediği ve hastada şikayet yaratıp yaratmadığına bakıldığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Hasta şikayetleri kozmetik olabildiği gibi, yutma güçlüğü, nefes darlığı, ses değişmesi ve boyun ağrısı gibi fonksiyonel şikayetler de olabilir. Nodül hormon salgılayan (sıcak) bir nodülse, çarpıntı, sinirlilik el titremesi, uykusuzluk, terleme gibi bulgular da tabloya eklenebilir. Tiroid nodülü hastada hiçbir şikayet yaratmıyorsa ve ultrason kontrollerinde büyümüyorsa tedavi gerekmez, sadece takip yeterlidir. Ancak, iyi huylu nodül belli bir çapın üstündeyse, şikayet yaratıyorsa ya da büyüme gösteriyorsa genellikle tedavi uygulanır. İyi huylu tiroid nodüllerinde klasik tedavi cerrahidir. Ancak, cerrahi operasyonun zorlukları, genel anestezi gerektirmesi, komplikasyon riski ve boyun gibi görünen bir bölgede kesi izi yaratması nedeniyle alternatif yöntemler geliştirilmiştir. Son on yılda gittikçe cerrahi tedavinin yerini alan bu yöntemlerin en çok bilinenleri alkol ablasyonu, lazer ablasyonu ve radyofrekans ablasyonudur. Her üç yöntem de, lokal anestezi altında ve ultrason kılavuzluğunda ciltten nodüle bir iğne ile girilerek uygulanır" diye konuştu.
ALKOL ENJEKSİYONU
Alkol ablasyonu için ultrason kılavuzluğunda çok ince bir iğneyle nodül içine girilip alkol enjekte edildiğini belirten Prof. Dr. Saim Yılmaz, "Bu yöntem, iç sıvı ile dolu nodüllerin (kist) ameliyatsız tedavisinde en çok tercih edilen yöntemdir. Ancak sıvı olmayan (solid) nodüllerde daha az başarılıdır. Buna rağmen, diğer yöntemlere göre daha ucuz olması ve çok ince bir iğne ile yapılabilmesi nedeniyle solid nodüllerde de hala kullanılmaktadır" diye konuştu.
YAKARAK TEDAVİ
Tiroiddeki solid nodüllerde, günümüzde daha çok lazer ve radyofrekans gibi 'termal ablasyon' yöntemleri kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Saim Yılmaz, "Radyofrekans son yıllarda daha fazla tercih edilmektedir. Her iki yöntemde de biyopsi yapılır gibi tiroid nodülü içine ince bir iğne ile girilir ve lokal anestezi altında nodül yakılır. Bu yöntemlerle çok büyük tiroid nodülleri bile ameliyatsız olarak küçültülerek dışarıdan görünmez hale getirilebilirler. Her iki yöntemin oldukça emniyetli olduğu ve komplikasyon oranlarının çok düşük olduğu binlerce hasta üzerinde yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır" dedi.