a) Kan testleri: Sıklıkla kullanılan testler serbest T3, serbest T4 ve TSH hormonlarının kan düzeylerinin ölçülmesi anlamına gelmektedir. Tiroid bezinin fonksiyonu hakkında en iyi bilgiyi TSH ölçümü vermektedir. TSH ölçümünün normalden düşük olması tiroid bezinin aşırı çalıştığını göstermektedir. TSH düzeyinin normalden yüksek bulunması ise tiroid bezinin az çalıştığını göstermektedir. Ayrıca anti-TPO antikoru ve anti-Tiroglobulin antikorları vardır. Bu antikorların yüksek değerlerde olması tiroid hastalığının otoimmün bir hastalık olduğunu göstermektedir.
b) Tiroit Ultrasonografisi: Tiroit bezinin boyutlarının ölçümü, nodül varsa büyüklüğü ve yerleşiminin tespiti, ayrıca ilaç tedavisi neticesinde tiroit bezinin ve/veya nodülün küçüldüğünü/ küçülmediğini takip etmek için kullanılmaktadır.
c) Tiroit Sintigrafisi: Teknesyum isimli bir maddenin kan yoluyla verilmesi suretiyle yapılan bir nükleer tıp teşhiş yöntemlerindendir. Nodülü olan ve düşük TSH değerlerine sahip hastalara uygulanmakta olup; nodülün sıcak ya da soğuk olduğunun tespitine yardımcı olmaktadır.
d) Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi: Tiroit bezinde saptanan nodüllerde kanser olup olmadığını anlamak için, nodülü olan tüm hastalara yapılmaktadır. Enjektörle tiroit bezindeki nodülden parça alınır ve incelenmek üzere patolojiye gönderilir. Burada örnekler incelenerek iltihap veya kanser olup olmadığı tespit edilmektedir. Biyopsi, sonucuna göre ilaç tedavisi, ameliyat veya radyofrekans ablasyon kararı verileceğinden, nodülü olan tüm hastalara mutlaka yapılması gereken bir tetkik anlamına gelmektedir.